Bu blogda ara:

25 Mayıs 2025 Pazar

tepetaklak-

sevdiğin kitaplarla doldurmuşsun o kırık rafı
beklentilerinle uçurmuşsun sessiz ağıdını göğe
maviliğin envaisinde kendisine
çakılacak bir gölge arayan benmişim
pencerenin gıcırtısından uyku tutmamışken dilimde
pelesenk bir dua ile hayatı yalnızca
duamdan ibaret zannetmişim
zannetmişim

zan etmişim

ah ne zor bağdaşıklıktır sanmakla gerçeğin arasındaki
seninle ben seyyar bir müsabakada kaderimizin cilvesine yenildik sandılar
bilselerdi ah ardına bakmaklara sığınarak kendi çapında
makberler dizdiğini
tabuttan el ederlerdi sana
gel, gel, son kez gel
son kez uçsun aramızda bu zeytin dalı
ilk kez ağzından dökülen özür cümleleriyle kutsansın beyaz güvercinler al

ne acı şeydir senin ağzında cüret
ne onulmaz yarasındır sen şimdi koltuğunda
gözlerinde anlam aramakla yolları ağarttığın tavanlara sor hikayesini
uçsunlar aramızda rüzgarlar
konsunlar kız kardeşinin alnına
rengarenk saçlarında merhametli eller gezinsin bir ömür
ah ki dualarımın arasına sığışan bir isyandın epeyce zaman
vah ki sayıkladığım günlerin ardından geçip gitmeni anlatmakla doymadı hezeyanlar
şimdi şenliklerin ortasında kendine bir uçurum arayan
dağlık bir arazisindir kartalların tepesinde dolandığı
yuvanı yaparken aşağılara düşürürsün yavrularını
seyrettim seni uzaktan
andım avcıların kulaklarının dibinde

çiçekler, rummanlar ve kertenkelelerin şahitliğinde
dur istersen bakınma artık bu sayfa eskidi
yenilerini yaz
satır başına geç
satırla doğra her ne varsa aklını kurcalayan
devirlerin arasında devrim arzusuyla tepetaklak bir fanatik değilsin
elindeki bayrakları sallarken ağzından çıkanı kulağın işitsin
gökler devrildi aramıza görmedin
istemedin duymak ve incinmek
inciterek ellerinle ve sözlerinle
epeyce bir yol gittin
git ve sakın dönme güller devrilir artık bu yolun üstüne
ezme pembe pembe yaprakları
kırma bütüne hasret duyanı

epeyce yol
dönüş yolunda el yordamıyla böğründe delik açan ihtiyar
kelek karpuzu kara borsada müzayedeye çıkaran gerzek pilavcı
sökün edercesine damardan boşanır gibi yağan yağmur
çırpınır yüreğimde zehri yutmuş bin kuyu
su çektim göklere tamam değil bu sancı
istemeye istemeye uzaklaşıyorum hedeften ve gökten
aramıza giren onca maviliğe rağmen yutkundum iç çeke çeke
al beni bu karalanmış şiirden

26525-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder